Benzer Ürünler
  • Kemal Ragıp Enson, insan ruhunun derin acılarını ve yaşamın sarsıcı gerçeklerini etkileyici bir dille kaleme alıyor. Acıların En Büyüğü, okuyucuyu içine çeken sürükleyici hikayesiyle duygu dolu bir yolculuğa çıkarıyor. Kalplere dokunan bir roman.
    ₺123,75
    ₺165,00
  • Kalbin en derin köşelerine dokunan bir aşk hikayesi... “Aşk Duası” sevgi, tutku ve duygularla örülü satırlarıyla okurlara romantik bir yolculuk sunuyor. Duygu dolu anlatımıyla unutulmaz bir okuma deneyimi vadediyor.
    ₺129,20
    ₺190,00
    %32 İndirim
    %32İndirim
    Yeni Ürün
  • Mine Kaya Sağlam, Geniş Gökyüzü’nde hayatın farklı dönemlerine, duygulara ve insan ruhunun derinliklerine dokunan bir hikaye sunuyor. Sade anlatımı ve güçlü betimlemeleriyle okuru içine çeken bu roman, düşündüren ve iz bırakan satırlarla dolu.
    ₺272,00
    ₺340,00
  • “Nergis Zamanı”, Zeynep Paftalı’nın 2024 Turgut Özakman İlk Roman Ödülü’nü kazanan eseridir. İngiltere'deki bir otelde yalnız kalmak isteyen bir kadının içsel yolculuğunu ve yaratıcılığını keşfetmesini anlatan bu roman, okuyucuyu derin düşüncelere sevk ediyor
    ₺252,00
    ₺350,00
    %28 İndirim
    %28İndirim
    Yeni Ürün
  • “O Sensin”, Aret Vartanyan’ın kaleminden çıkan, modern dünyanın illüzyonları içinde kaybolmuş bir insanın, kadim bilgelik ve geleceğin teknolojileri arasında sıkışıp kalan insanlığın özüne dönüş mücadelesini anlatıyor. Bu roman, okuyucuyu zihinsel bir devrime davet ediyor.
    ₺170,00
    ₺250,00
    %32 İndirim
    %32İndirim
    Yeni Ürün

Ses Seda Yok

0.0
Para Puan : 1000
Fiyat : ₺172,00
Barkod : 9786052494103
:
Annem ellerini havaya açmış, Dayanacak gücüm kalmadı, artık gel! diyordu. Gerçekten de dayanılacak gibi değildi yoksulluk. Üç çocuğu ile tek gözden oluşan evinde kocasını bekliyordu. Bu bekleyiş neredeyse her yıl tekrarlanırdı. Ama bu sefer annemin dayanacak gücü gerçekten kalmamıştı. Dördüncü çocuğuna hamileydi. Evde bir lokma yiyecek yoktu. Ama çocuklar yoktan anlamıyorlardı. Annem ellerini havaya açmış ufka bakarak, Artık gel, dayanacak gücüm kalmadı!” diyordu.

Köyün erkekleri genellikle kış aylarında Çukurova’ya kök sökmeye inerlerdi. Bu nedenle bunlara kökçü denirdi. Torosların yüksek yaylalarındaki bu köylere kış çabuk gelir, geç giderdi. Kış oldu mu eli kazma kürek tutan erkekler yorganını sırtlar, yollara düzülürdü. Gitmeden geride kalanların yiyecekleri unu, bulguru, tarhanayı, pekmezi gücü yettiğince bulur buluşturur, onları Allah’a emanet edip yola koyulurlardı. Bu yıl da öyle oldu. Erkekler son hazırlıklarını yapıp yola çıkacakları vakti beklemeye başladılar.

Babam yola çıkacağı gün bir rüya gördü. Rüyasında bir kadın çiçek dağıtıyordu. Bir çiçek de ona verdi. Babam çiçek dağıtan kadına, Adın ne bacım?” dedi. O da, Adım Fadima. dedi. Babam, sabah olunca rüyasını anneme anlatarak, Ben gelmeden bir kızım olursa adını Fadima koyun. diye tembihledi. O yıllarda insanlar inanç ve itikat sahibiydi ve rüyalarına çok önem verirlerdi. Rüyaları onlar için türlü işaretlerle doluydu ve çok önemliydi. Bu işaretlere uymazlarsa işlerinin yolunda gitmeyeceğine inanırlardı.
Yazar Adı
Hüseyin Kahraman
Baskı Sayısı
1. Baskı
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Kapak Türü
Karton Kapak
Ölçü Birimi
AD
Basım Yılı
2019
Sayfa Sayısı
200
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli
Ebat Bilgisi
çokebatlı
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR