Benzer Ürünler
  • “Ben Bir Gürgen Dalıyım”, Hasan Ali Toptaş’ın metafor yüklü anlatım gücüyle okuru kendi iç dünyasında derin bir yolculuğa çıkarıyor. Parantez Yayınları’ndan çıkan bu eserde doğa imgeleriyle örülmüş güçlü duygu temalarıyla modern insanın sorgulayan ruhuna hitap ediliyor.
    ₺152,00
    ₺175,00
    %13 İndirim
    %13İndirim
    Yeni Ürün
  • “Raylara Yatan Adam”, göç, terkedilmişlik ve aidiyet arayışını güçlü bir anlatımla ele alıyor. Rövşen Abdullaoğlu’nun Aile Yayınları’ndan çıkan bu eser, modern yaşamın zorlu yanlarını incelikle işleyen bir toplumsal dram romanı olarak dikkat çekiyor.
    ₺178,00
    ₺300,00
    %41 İndirim
    %41İndirim
    Yeni Ürün
  • “Aşkbank”, Osman Göcen’in kendi deneyimleriyle bankacılığın perde arkasını ve kariyer yolculuğunu aktarırken Armada kalitesiyle basılıyor. Finans sektörü meraklıları, mesleki ipuçları arayan genç profesyoneller ve banka dünyasına adım atmak isteyenler için sıcak, öğretici ve samimi bir rehber.
    ₺190,00
    ₺275,00
    %31 İndirim
    %31İndirim
    Yeni Ürün
  • "İhtişam ve Mutsuzluk", Balzac'ın Fransız toplumunun çelişkilerini ve bireyin içsel çatışmalarını ustalıkla işlediği kısa bir başyapıt. 72 sayfalık bu eser, okuyucuyu derin düşüncelere sevk eden etkileyici bir anlatı sunuyor.
    ₺97,50
    ₺130,00
    %25 İndirim
    %25İndirim
    Yeni Ürün
  • Shogun (2. Cilt), James Clavell’in Uzak Doğu’nun ihtişamını ve karmaşasını ustalıkla işlediği büyük roman serisinin devam kitabı. Samuraylar, entrikalar ve kültürel çatışmalarla örülü bu epik kurgu, tarih severler ve macera tutkunları için kaçırılmayacak bir deneyim sunuyor.
    ₺299,00
    ₺680,00
    %56 İndirim
    %56İndirim
    Yeni Ürün

Şehir Mektupları

0.0
Para Puan : 1000
Fiyat : ₺120,00
Barkod : 9786059372381
:
Eski ihtiyarlardan birkaçı közde kestane pişirmeyi akıl ederek evIerden birinde toplanırlar. Kestaneler gelir. Birer birer mangayla dizerler. - Ah, beklemek! Sen ne kadar tatlı, ne kadar güzelmişsin O güzelim kestaneler bizimkilerin gözlerinin önünde pişmekte olduğundan, artık yenilebilecek kıvama gelene kadar sürecek bir sohbet başlar, içlerinden biri eski savaşlardan birinde bulunmuştur. Artık muhabbeti açar: "Bizim tabur şöyleydi, ben o zaman teğmendim, kılıcı çektim, düştüm önlerine, her biri aslan gibi askerler. Ha babam ha! Yağmur gibi kurşun, fakat kim aldırıyor ki! Gözümüzü kan bürümüş bir kere. Karşımızda çok kuvvetli bir siper var. Ona doğru hücum ediyoruz. Duman o biçim, gır gır kurşunlardan biri sağımdan, biri solumdan geçiyor. Derken yanaştık. Düşman kaçıyor. Biz "yuha," diye bağırıyoruz. Fakat yuha ne kadar tesir ediyor? Biz bağırdıkça onlar tabanıarını kaldırıyor. Ah! Bir kere görseniz, o ne tatlı şeydir. Bayraktar olan askerimiz düşman siperlerine girer girmez oraya bayrağı diker. Fakat dikkat etmeli. Bin türlü düşmanlık olur. Hatta bizde de oldu ya! Tam düşman siperine girdik, efendim, birden gümbür gümbür diye cephaneler ardı ardına patlamasın mı? Derken mangaldaki kestaneler de fırlamasın mı? Artık kimde yüz, kimde surat kalır? Ortalık ateş içinde!" Doğrusu, bizim kömür bu kadar dehşetli değilse de tutacağı tuttu mu ondan da aşağı kalmıyor. Ha kömür, ha kış!
Yazar Adı
Ahmet Rasim
Baskı Sayısı
1. Baskı
Kağıt Cinsi
2. Hamur
Kapak Türü
Karton Kapak
Ölçü Birimi
AD
Basım Yılı
2017
Sayfa Sayısı
210
Renk Bilgisi
karışıkçokrenkli
Ebat Bilgisi
çokebatlı
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR